Odatv'nin haberine göre, programda imam Mustafa Demirkan, Erdoğan'ın da dinlediği anlarda Mustafa Kemal Atatürk için “zalim ve kafir” ifadelerini kullandı. Demirkan, “Bu ve bu gibi mabedler mabet olarak devam edilmesi için inşa edilmiş, hediye edilmiş. Öyle bir zaman geldi ki, bir asır gibi bir zaman içinde bu mabed-i
onunadı göksel. göksel gümüşdağ. göksel ciğerciydi. bir kız sevdi göksel. adı müge'ydi. müge, emine erdoğan'ın kardeşi hasan gülbaran'ın kızıydı. göksel ve müge evlendi. göksel'in tayyip isimli bir akrabası vardı artık. müge, tayyip eniştesinin yanında özel kalemde işe başladı. göksel ciğerciliği bıraktı. bir futbol kulübü verdiler ona. kulüpler
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İslam dünyasına İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı 'harekete geçin' çağrısı yaptı. 3 dinin kutsal şehri Kudüs'ten hem
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Geceler vardır
Erdoğan, "Son dönemde Diyanet camiamız üzerinde cereyan eden bazı spekülatif olaylar bizleri ciddi manada üzüyor" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle düzenlenen toplantıda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile telefonda görüşerek, katılımcılara hitap etti.
Spotifydan dinle : https://spoti.fi/3dl1aj8Herkese Merhaba ben Edit ReyizSiyasi maksat güdülmemiştir. Mizah amaçlıdır. Bize destek olmak isterseniz abone ol
T39zYb. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin Suriye'de hava üssünü füzelerle vurmasıyla ilgili ilk açıklamasını yaptı. Abone ol Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Suriye'de hava üssünü vurmasıyla ilgili olarak "Olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Ben bunu da yeterli görmüyorum." dedi. İdlib'teki kimyasal saldırıya sert tepki gösteren Erdoğan, "Kimse çocuk katliamını DEAŞ ile mücadele kılıfına sokmamalı" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'da toplu açılış töreninde gündeme ilişki konularda açıklama yaptı. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar DEAŞ'LA MÜCEDELE KILIFI ALTINDA Çocukların hunharca katledildiği bir dünyada, kimsenin kendini huzur ve güvende hissetmeye hakkı yoktur. Bu yaşananların ardından herkesin bulunduğu yeri, pozisyonu gözden geçirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Hiç kimse işledikleri insanlık suçlarını, çocuk katliamlarını, DEAŞ'la mücadele kılıfı altında gizlemeye kalkmamalıdır. Suriye'de yaşananlar DEAŞ kılıfına sığmayacak kadar açıktır, trajiktir. YETERLİ GÖRMÜYORUM Son dönemde ABD’nin bu konuda olumlu açıklamaları ve girişimleri olmuştu. Biz de destek vereceğimizi ilan etmiştik. Bu gece ABD savaş gemilerinden İdlib’e yönelik saldırının düzenlendiği üsse bir saldırı düzenlendi. Suriye’nin hava üssü vuruldu. Esed rejiminin kimyasal ve konvansiyonel silahlarla işlediği savaş suçlarına karşı atılmış bir adım olarak bunu olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Ben bunu da yeterli görmüyorum. 'BU GECE SAAT İTİBAREN TAKİP ETTİM'' Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu gece saat itibaren hep bunu izledim takip ettim. Arkadaşlarımızla süreci izledim. Artık başka hiçbir hesap gütmeksizin sadece ve sadece mazlum Suriye halkını korumaya yönelik olarak her alanda ciddi ve netice almaya yönelik adımlar atılmasının zamanı gelmiştir. ''ESED ŞU MEZHEPTENDİR, BEN DE O MEZHEPTENİM' DİYE YAKLAŞMAYIN OLAYLARA'' 16 Nisan'da mezhebi filan hepsini bir kenara koyun, ülkemizin birliğini beraberliğini düşünün. Zira 'Esed şu mezheptendir, ben de o mezheptenim' diye yaklaşmayın olaylara. Sünnisi, Nusayrisi, Alevisi; lütfen bu ayrımların içine girmeyelim. Bırakalım o ayrımı Esed denilen zalim yapsın. ''O ADAM ANCAK LANETLE ANILIR'' O zalimle beraber anılmak aynen Allah göstermesin onun gibi olmaktır. 1 milyona yakın insanı bu adam katletmedi mi? Öyleyse o adam ancak lanetle anılır. Bak şu anda dünyada yanında birkaç ülkenin dışında kimse kalmıyor, kalmayacak, gereği de yapılacak. ''KILIÇDAROĞLU KENDİNDE MİSİN?'' Kılıçdaroğlu geçenlerde diyor ki 'Cumhurbaşkanı Başbakan vesaire bu darbe girişimi örtbas etmek istiyorlar.' Kılıçdaroğlu kendinde misin? O gecenin bütün o faillerini toparlayıp cezaevlerine tıkayan kim? Biz. Güvenlik güçlerimiz bu operasyonları yapıyor yargılama devam ediyor. Sen yargılamayı da bizden mi bekliyorsun? Biraz insaf olur insanda biraz görür insan. İnşallah 9 gün sonra bu ülke yeni bir sistemi seçmenin bayramını yapacaktır. Bu sistem demokrasinin güçlendirildiği bir sistemdir. ''BUNLAR İCABINDA BEDELLİ ASKERLİĞE TABİ TUTULABİLİR'' Kılıçdaroğlu '18 yaş ne işi var bunların Meclis'te?' diyor. Şimdi 'Askerlik yapmayacaklar ona karşıyım' diyor. Parlamento o kadar başı boş bir yer mi? Burada aynı anda 600 kişi olacak 600 kişinin içinde 18-19-20-21-22-23-24-25 kaç kişi olur? 10 olur 15 olur. Bunlar askerliği yapmayabilir icabında bedelli askerlikte olduğu gibi bedelli askerliğe tabi tutulabilir. Ama bunların derdi başka. Ben gençlerimle iftihar ediyorum.'' ABD'den son dakika hamlesi Suriye'yi füzelerle vurdu ABD saldırısı için hangi ülke ne tepki gösterdi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Anneleri ile iftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında terörle mücadele vurgusu yaparak, ''Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil Kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak" ifadelerini kullandı. Abone ol Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca İsrail'in Mescid-i Aksa'da yaptığı hain saldırıya sert tepki gösterek, "Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır" dedi. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları Sizler yüreği yanık Diyarbakır Anneleri olarak nice ramazanları, nice bayramları evlat hasretiyle geçirdiniz. Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğerparelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz. Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele terör örgütünün gerçek yüzünün görülmesi bakımından hayırlı olmuştur. Yıllardır birileri tarafından cilalanıp parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü zor duruma düşmüştür. 'Kaçacak delik arıyorlar'Şu anda dertleri, sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimizin sınırlarımız içinde ve ötesinde gerçekleştirdikleri operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt Diyarbakır Anneleri'nin dirayeti karşısında adeta çaresiz kalmıştır. Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su serpiliyor. Allah'tan bu gece idrak edeceğimiz Kadir Gecesi hürmetine buradaki kardeşlerim başta olmak üzere yüreği hasretle kavrulan tüm anneleri ve babaları, yarın biliyorsunuz Anneler Günü, bir an önce evlatlarına kavuşturmasını diliyorum. Sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla, terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini adeta kırıyoruz. 'KANDİL'İ ÇÖKERTECEĞİZ' Son terörist de etkisiz hale gelene, terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana dek bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye'de başaramadıklarını Suriye'de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmakta kararlıyız. Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil Kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak. Bin yıllık ortak coğrafyamızın türlü hile ve desiseler parçalarına ayrılıp hem fiziken, hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız. Bölgemizi sömürge zincirlerine bağlamak isteyenlere tek yürek, tek yumruk olduğumuzu göstereceğiz. Sizler bu şanlı duruşun sembolleri olarak her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Ve birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Ve sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti. 'Annelerinizi mağdur etmeyin'Terör örgütü içindeki tüm gençlerimize de bir an önce, şu an bizi dinliyorlar, böyle bir gece de onlara da sesleniyorum Gençler, evlatlarım, yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları üzmeyin. Dokuz ay 10 gün sizi karnında besleyip büyüten, ondan sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne yapın, ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli gözleri yaşlı ve onlar sürekli sizi bekliyor. Şunu unutmayın Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletimiz, kendini bu bataklıktan kurtarmak isteyen her genci adli bakımdan korumanın yanında yeni hayatını kurmasına da destek verecektir. 'Cennet annelerin ayakları altındadır'Ecdadımız ne diyor İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Biz böyle bir geleneğin varisleri olarak başka türlü hareket etmemiz zaten düşünülemez. Bu vesileyle siz Diyarbakır Anneleri'nin nezdinde tüm annelerin Anneler Günü'nü tebrik ediyorum. Kadir Gecesi'ni de tebrik ediyorum. Rabbim yaşı kaç olursa olsun bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabrıcemil ihsan etsin diyorum. Anneleri halen hayatta olan herkese de onların kıymetini bilmelerin, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır dualarını almalarını tavsiye ediyorum. Peygamberimiz, 'Cennet annelerin ayakları altındadır' buyuruyor. Ben de rahmetli anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin, daha fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki anneleriniz gözleri yollarda sizi bekliyor. Yürekleri sizin kokunuzla çarpıyor. Vatanının ve yurdunu ana sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak dünyada hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde bak Anadolu var. Babadolu değil, Anadolu demişiz. Bu topraklar 'ana' sıfatıyla sıfatlanmış. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik saldırılarını aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak isteyenleri inşallah annelerin öncülüğünde hezimete uğratacağız. Gabar'ı, Cudi'yi, Tendürek'i bunların başına çökerttik mi? İnlerine girdik, daha da gireceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Kandil'i de bunlara zindan edeceğiz. Belki geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan annelerin birlikte olacak. Terör devleti İsrailRamazan ayının son günlerine yaklaşırken ilk kıblemiz Kudüs'ten hem üzüntümüzü hem öfkemizi artıran haberler alıyoruz. Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır. Kudüs'ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslüman'ın boynunun borcudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs'teki ibadethanelere ve Müslümanlara yapılmış her saldırı bizlere yapılmış saldırıdır. Bu saldırının muhattabı İstanbul'da, Diyarbakır'da, Bağdat'ta, Kahire'de, Cakarta'da, Bakü'de, Saray Bosna'da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da önemlisi, üç dinin kutsallarını barındıran Kudüs'ü vicdansız, ahlaksız, hukuksuz, saygısız tavırlarıyla kirleten zalimlere karşı çıkmak 'İnsanım' diyen her bireyin vazifesidir. İsrail'in saldırılarına sessiz kalarak veya kayda değer tavır ortaya koymayarak dolaylı şekilde destek veren herkes orada yaşanan zulme ortaktır. 'Girişimleri başlattık'Buradan tüm dünyayı İsrail'in Kudüs'e saldırılarına karşı harekete geçmeye davet ediyorum. Halkı Müslüman olan tüm ülkelere sesleniyorum. Bir olma, beraber olma zamanında İsrail'in ortak kurumlarının kararlarına, temel insan haklarına, uluslararası hukuka aykırı bu eylemleri derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda biz Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında ortaya çıkacak kaos ve yangın önce bu zulme sessiz kalanları yutacaktır. Kudüs'ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir. Türkiye olarak bugün de Kudüs'teki kardeşlerimizin ve Filistin'in yanındayız. BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri hemen başlattık.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni'nde konuştu. Erdoğan'ın açıklamaları Sözlerimin hemen başında bu sabah kaybettiğimiz Hasan Celal Güzel ağabeyimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Devlet, siyaset hayatımıza her zaman hizmetlerini saygıyla hatırlayacağımız Hasan ağabeyimiz çalışmalarını heyecanla sürdürüyordu. FETÖ'nün en çok hedef aldığı kurumların başında adalet teşkilatımız geliyordu. Zira onun için her şey orada başlıyor, orada bitiyordu. İçindeki FETÖ'cüleri en hızlı ve kararlı şekilde temizleyen kurum yine adalet teşkilatımız oldu. Bu temizliğin yol açtığı boşluğun doldurulması konusunda atılan adımları en başından beri takdirle takip ettim, ediyorum. Fakat ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız. Kim bilir, nerelerde daha neler çıkacak. Adeta metastaz yapmış, bunların temizlenmesi gerekiyor. Hakim ve savcı olarak atanacak kişilerin önce ciddi deneyim sahibi olmasına özel önem verilir. Avukatlıktan hakim savcılığa geçiş uygulamasını yaygınlaştırarak sürdürmemiz gerektiğine inandık ve bu adımı attık. Bu konuda zaten kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Çalışmaları ideal hakim ve savcı sayısına ulaşana kadar devam etmeliyiz. Adalet devletin de toplumun da, beşeri münasebetlerin de taşıyıcı sütunudur. Kanunların hazırlanmasından, mahkemelerdeki uygulamalara kadar her aşamada çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor. Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adeletsizlik batağında boğulur giderler. Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur. Ülkemizde adalet hizmetlerinin hukuka uygun şekilde yürütülebilmesi konusundaki hassasiyetimiz bugüne mahsus değildir. 2002'de milletimize Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ'nün tüm tuzaklarına rağmen her iki alanda da önemli mesafe katettik. ALTYAPI GÜÇLENDİRMESİ Adalet teşkilatımızın altyapısını güçlendirme konusundaki en önemli çalışmalardan biri de inşa ettiğimiz 235 adalet sarayıdır. Fiziki şartlardaki gelişmeyi şu örnek çok iyi ifade edecektir. 2002'de 600 bin metrekare bile değilken şimdi bu rakam 3 milyon 800 bin metrekarenin üzerine çıktı. Projeler bittiğinde 6 milyon metrekareye kadar ulaşmış olacak adliyelerimizin büyüklüğü. İnsan hakları reformları sayesinde hem vatandaşlarımıza karşı gönlümüz ferahtır hem de uluslararası alanda hiçbir ciddi sıkıntıyla karşılaşmıyoruz. Ceza infaz kurumlarımızı da yeniledik, modernize ettik. Vatandaşlarımızın adalet hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması da bir başka önemli hizmet olmuştur. Ülkemizde adalet hizmetlerinin lafzı ve ruhu ile hakettiği yere gelmesi için her türlü çabayı gösteriyoruz. Türkiye, Fırat'ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerine taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hakim ve savcılara sahip olduğu müddetçe millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez. Cumhurbaşkanı olarak adalete uygun davrandığınız, milletimize hizmet yolunda çalıştığınız sürece daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Çevremizdeki komşularımızın başı dara düştüğünde birilerinin yaptığı gibi sınırlarımızı kapatıp kendi keyfimize bakmadık. Suriye'den milyon, 500 bin Irak'tan, bunların hepsi bizim misafirimiz oldu. Bu riskin altına girmekte bir an bile tereddüt etmedik. Hiç kimseyi zalim rejimin veya terör örgütlerinin eline bırakmadık. Eğitim, sağlık başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşıladık. Ülkemizdeki sığınmacılara sağladığımız bu imkanlar her türlü takdirin üzerindedir. Bize verilen sözler ise maalesef tutulmamıştır. Serbest dolaşım söylendi, yapılmadı. 3 milyar avro + 3 milyar avro destek söylendi, kasamıza giren 850 milyon avrodur. Bu da Kızılayımıza, AFAD'ımıza gelen dolaylı destektir. Adeta yokuşa sürüyor. Vereceksen ver. Bizi oyalama. Bu milletin bir şahsiyeti var, izzeti var, onuru var. Bunlar böyle alışmışlar ve kapılarında süründüreceklerini sanıyorlar. Biz asaletimizden asla taviz vermeden çalışmalarımızı yaptık. İkinci dilimi konuşuyorlar ama biz daha birincisini tamamen alabilmiş değiliz ki. Pazartesi günü Varna'da bir araya geleceğiz. Bütün çekilen resimleri ortalarına, video çekimleri önlerine koyacağım, buyur diyeceğim. Verecekseniz verin, vermeyecekseniz dürüst olun, "veremeyeceğiz" deyin. İlla proje diye ısrar edilmesini biz iyi niyetle bağdaştıramıyoruz. Paranın üzerine yatacaklarsa kendileri bilir. Varna'da bunları tekrar önlerine koyacağız. Afrin'de olayı gördünüz, Fırat Kalkanı Harekatı'nda gördünüz, buralarda bize verdikleri sözü tutmadılar. Obama ile defaatle konuştum, Fırat Kalkanı Harekatı'nda. Ne yazık ki bizim kendilerinden talep ettiğimiz silahları vermedikleri gibi oyaladılar. Biz kendimiz harekatı yaptık. 2 bin kilometre karelik alan kontrolümüzde. 140 bin bölge insanı oraya döndü. Güvenliği de biz sağlıyoruz. Hastaneleri, camiler, okulları ile gerekli desteği veriyoruz. Afrin'de de baktık ki bunlar dinlemiyor. Artık biz sürekli Hatay'a, Kilis'e yapılan roket atışları neticesinde biz buraya da gireceğiz dedik ve Afrin'e de girdik. Hep diyordum ya "bir gece ansızın gelebiliriz" diye. Geldik ve işi bu noktaya getirdik. O tünellerdeki silah ve mühimmat depolarını gördünüz, koalisyon güçlerinin silahlarına varıncaya kadar orada duruyor. Bunu kime karşı kullanacaklardı, NATO'da beraber olduğunuz Türkiye'ye karşı. Kendi göbeğimizi kestik."VİRGÜLÜ KOYDUK, İNŞALLAH ŞİMDİ NOKTAYI KOYACAĞIZ" 3622 terörist etksiz hale getirilmiş vaziyette. Dün sabah 0830'da son operasyon yapıldı ve Afrin'e selalar okunmaya başladı, şu anda da iş bitti mi derseniz bitmedi, bütün ÖSO, bizim askerimizle birlikte oradaki bomba vs. terörist olabilir, bunların araması devam ediyor. Emin bir belde oluncaya, olduğuna inandığımız ana kadar... Oranın halkı oraya huzur içinde girmiş olacaklar. Şu anda girmeye başladılar. Virgülü koyduk, inşallah şimdi noktayı koyacağız. Bununla kalmayacak, uzantısı var. Zira bizim derdimiz teröristlere karşı temizlik harekatını gerçekleştirmek. "HALLEDEMİYORSANIZ BİR GECE ANSIZIN SİNCAR'A GİRERİZ" Terörle mücadelemizde konsept değişikliğine gitmiş olduk. Sınırlarımız içinde de teröristleri boş bırakamazdık. Onları da tamamen imha etmeyi sürdürüyoruz. Suriye'deki operasyonun başarısı terör koridorunun önünü kesmeye yönelikti. Ulusal ve uluslararası hukuk gözetilerek bu adımlar atıldı. Dün Afrin şehir merkezini kontrol altına alarak harekatın en önemli aşaması geride kaldı. Ardından Münbiç, Resulayn, Kamışlı şeklinde koridoru ortadan kaldırana kadar süreç devam edecek. Kuzey Irak'taki terör kamplarını da kontrolümüz altına alarak, zira merkezi yönetime söyledik, Sincar, halledecekseniz siz halledin, halledemiyorsanız bir gece ansızın Sincar'a gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz. Eğer dostsak, kardeşsek bize gerekli kolaylığı sağlayacaksanız. "İŞ ÇOK UZARSA YENİ BİR ZEYTİN DALI DA ORADA OLUR"Bu iş çok daha uzarsa yeni bir Zeytin Dalı da orada olur. Afrin'deki operasyonumuz şu günlerde hedefine ulaşmıştır fakat önemli olan, şimdi ben bir Musul'un son fotoğraflarını izliyorum, Rakka'nın video kayıtlarını izliyorum, Irak'ın güney bölgelerine kadar video kayıtlarını izliyorum, bir de Afrin'de kayıtları izliyorum. Neredeyse binalarda hiç tahribat yok gibi. Ama oralarda ne kadar yatırım yapılacak da oralar ayağa kalkacak. Biz yıkmaya, yakmaya değil, ihya etmeye geliyoruz. Farkımız bu. Youtube'dan takip etmek için tıklayınız
1438 Son Güncelleme 1420 Haber Kaynağı Özgür Altuncu-Güven Usta-Yaşar Kaçmaz/DHA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını kıldığı Sultanahmet Camii'nden çıkarak patlamanın olduğu yere geldi. Erdoğan, buraya karanfil bıraktı. Erdoğan, daha sonra gazetecilere açıklama yaptı. Terör örgütlerinin bölgede yaşanan süreci kendileri için faydaya dönüştürmeye çalıştığını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu "Ülkemizi de adeta çevredeki ülkelerde olduğu gibi bir sıkıntılı duruma sokabilme gayreti içinde olan bir çok terör örgütüyle şu anda mücadele içindeyiz. Bu terör örgütlerinin başında bölücü terör örgütü PKK bunun yanında Suriye'nin kuzeyinde PYD , PKK'yla entegre olan YPG aynı zamanda PYD ile çalışıyor. El-Kaide'nin adeta daha sonra ondan ayrılan DAİŞ ve DAİŞ terör örgütünün ilk palazlandığı yer Irak. Sonra Suriye."Suriye ile sınır bölgelerimizdeki gelişmelere katiyetle müsaade etmeyeceğimize dair tavrımız var."Son dönemlerde bizim özellikle Suriye ile sınır bölgelerimizdeki gelişmelere katiyetle müsaade etmeyeceğimize dair tavrımız var. Bu tavrı kabul etmeleri diye birşey mümkün değil. Fakat Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak milleti olarak bizim de bunu kabul etmemiz mümkün olmayacağı gibi teröre müsaade etmemiz mümkün değil. Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere yapmış olduğumuz bu temizlik sıradan harekat değildir. Aynı şekilde Kuzey Suriye'den ve Irak'tan gelecek tehditleri göz önüne alarak koalisyon ile başlattığımız harekat vardır. Bu harekatı da özellikle DAİŞ'in şu anda kabul edemediğini hazmedemediğini biliyoruz." "Sultanahmet birinci değil. Daiş'in ülkemize yönelik 10 tane harekatı olmuştur" Sultanahmet Meydanı'nda yaşanan canlı bomba saldırısına değinen Erdoğan, "Sultanahmette birinci eylemleri değil. Şu ana kadar DAİŞ'in ülkemize yönelik 10 tane harekatı olmuştur. Bu harekatta da ne yazık ki ülkemizde misafir konumunda olan 10 Alman vatandaşı öldü ve şu anda yaralı olanlar tedavi altındı. Tedavi olup çıkanlar oldu. Onları memleketlerine uğurladık. Bir Norveçli ve Perulu vardı. Bunlar gönderildi. Biz tabii ki bu hadiseyi bütün derinlikleriyle inceledik dün de üst düzey daraltılmış güvenlik toplantısı yapmak suretiyle bu işin gelişmelerini ve kronolojik durumunu da gerek Başbakanımız, Genelkurmay Başkanımız, İçişleri Bakanımız, istihbarat örgütlerimiz ile emniyet müdürlüğü ile birlikte bir değerlendirmesini yaptık. Bundan sonraki adımları da değerlendirdik. Hassasiyetimiz bundan sonrada aynı kararlılıkla devam edecektir. Bizim tarih ve medeniyet kokan barış meydanı olan Sultanahmet Meydanı'ndaki bu eylemde hele hele bir de Alman Çeşmesinin hemen yakınındaki böyle bir bölgede 10 Alman dostumuzun ölmesinden dolayı üzüntülerimizi gerek Alman Cumhurbaşkanıyla gerek şansölyesiyle paylaştım. Şunu özellikle ifade edeyim ki dünyanın birçok devlet başkanları yaşadığımız terör eyleminde acımızı paylaştılar. Şükranlarımı ifade ediyorum. Başsağlığı diliyorum. Bizim mücadelemiz kararlılıkla sonuna kadar devam edecektir. Herkesin bilmesini istiyorum"dedi. "Bunlar zalimdir, alçaktır" "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlere de tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu vesileyle birşeyi daha burda ifade ediyorum. Bütün olanlar karşısında kalkıp ta kapkara bir bildiri yayınlayıp o katliamların altına imzayı koyan akademisyenleri tekrar kınıyorum. Şiddetle kınıyorum. Milletimizin kimin kim olduğunu daha yakından anlamalarını, yani önünde bir profesör, doçent olması kimseyi aydın yapmaz. Bunlar kapkaranlık insandır. Bunlar zalimdir, alçaktır. Çünkü zalimlerle berbar olan zalimdir. Katliam yapanla beraber olanlar katliam içerisinde olduğu için onlar da aynı suçu işlemişlerdir. Çınar'da olan hadisede o yavrular babasıyla şehit olan 3 yaşındaki Mevlüde'yi acaba bu kapkaranlık akademisyenler nereye koyacak. Bunun katillerinin yanında olmayı vicdanlarına nasıl sığdırıyorlar? Açıkça ifade etmek istiyorum. Bütün yargı makamlarını, üniversitelerin senatolarını, anayasamız ve yasalara ters bu hareketleri nedeniyle göreve davet ettim. Dün yaptığım konuşmada davet ettim. Atılması gereken adımların süratle atılması gerektiğini, bunlar da ne yapacaklarsa gidip orada yapsınlar. Siyaset yapmak isteyen parlamentoda siyasetlerini yapsınlar. Ama parlamentoda bunu yapamıyorlarsa onlar da gidip hendek kazsınlar, dağa çıksınlar. Bu kadar açık ve net konuşuyorum. Çünkü ben millletimizin bu noktada niçin görev verdiğini de çok iyi biliyorum. Tekrar başımız sağolsun diliyorum" ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs’ta gençlerle buluşan Erdoğan, “Kıbrıs denilince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Fetihler mi, hellim mi?” sorusuna, “Hellim peyniri gelmiyor dersek ayıp olur. Bir de bizim aklımıza 74 geliyor. Çünkü 1974 o savaşta bizim artık çocukluğumuzun en hareketli çağlarıydı” cevabını verdi. Erdoğan ayrıca, gün boyunca Bir gece ansızın gelebilirim’ şarkısını çaldıklarını söyledi. Abone Ol Kurban Bayramı'nın birinci gününü de kapsayan iki günlük ziyaret kapsamında Kuzey Kıbrıs’a gelen AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıl dönümü etkinliklerine katıldı. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tarar, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve heyette bulunan bakanların da yer aldığı “KKTC’li Gençler Buluşması”nda gençlerle Büyükhan’da bir araya geldi. İHA’nın aktardığına göre burada bir gencin “Kıbrıs denilince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Fetihler mi, hellim mi? ” sorusuna cevap veren Erdoğan, “Hellim peyniri gelmiyor dersek ayıp olur. Kıbrıs’ın ekonomide en güçlü kalemlerinden birisi hellim peyniri. Bir de bizim aklımıza 74 geliyor. Çünkü 1974 o savaşta bizim artık çocukluğumuzun en hareketli çağlarıydı” ifadelerini kullandı. MİLLİYETÇİ VE HAMASİ MESAJLAR VERDİ “Buradaki zafere giden o yolda, o zamanlar Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, Başbakan merhum Ecevit, Başbakan Yardımcısı merhum Erbakan, bunlarla birlikte milletimizin verdiği mücadele unutulur gibi değildi” diyen Erdoğan, “Verilen bu mücadele neticesinde de hamdolsun Kıbrıs bu zalim Yunanlıların elinden kurtarılmış oldu. Bu mücadele ile birlikte adeta dünyada bize karşı bir haçlı zihniyetini yeniden ortaya koymak isteyenlere Türkler olarak büyük bir ders vermiş olduk. O günden aklımda kalan en önemli başlık nedir derseniz, onu da söyleyeyim, Beşparmak Dağları. Şimdi de inşallah yapacağımız külliyeyi de Beşparmak Dağlarına sırtımızı dayayarak yapmayı planladık” ifadelerini kullandı. “BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM” Bir gencin, “Milli Mücadele döneminde Rumlar radyolarında bizlere Bekledim de gelmedin’ şarkısını çalarak hem Kıbrıs Türk halkının moralini bozmak hem de ana vatan Türkiye’nin yardıma gelmeyeceğini ima ediyordu. Bizler de kendi radyolarımızdan Bir gece ansızın gelebilirim' çalarak Rumlara Türkiye’nin bir gece ansızın ensesinde olacağı korkusunu yaşattık” şeklinde konuşması üzerine ise Erdoğan, “Bugün devamlı onu çaldık” diye cevap verdi. Neden BirGün? Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok. Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz. Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için Bugün BirGün’e Abone Ol. BirGün; seninle güçlü, seninle özgür! BirGün’e Destek Ol Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun
recep tayyip erdoğan zalim geceler